Paylaşımlarımız devamlı olacaktır,bizi izlemeye devam edin!!Ödevler-Dersler-Hukuk-Edebiyat Profesyonel çalışmalarla karşınızdayız İletişim için:Mehmetmeric35@gmail.com

25 Haziran 2015 Perşembe

İSLAMİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI

MEHMET MERİÇ UÇAR
Notlar: Özet Niteliğindedir

İSLAMİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
            Türkler 8.yüzyılda İslam ordularıyla karşılaşmışlardır. Önceleri bu dine uzak durmuşlarsa da 10. Yüzyılın ilk yarısından itibaren İslamiyet’i kabul etmeye başlamışlardır. İslam dinine giren Türklerin sosyal ve kültürel hayatlarında önemli değişiklikler olmuştur. İslamiyet sayesinde Türklerde birlik düşüncesi oluşmuş ve sağlam bir birliktelik meydana getirmişlerdir.
·         Bu dönemle birlikte yazılı ürünlerde de çoğalmaya başlamıştır.
·         11. ve 13. Yüzyılda Türk toplumu içinde Arapçayı ve Farsçayı bilen yeni bir aydın zümre doğmuştur.
·         Sanatçılar, öğrendikleri Arapça ve Farsçanın yanında, bu dillerde meydana getirilmiş edebiyatında etkisinde kalmışlardır.
·         Bu dönemde ilim ve din alanında Arapça, edebiyat alanında Farsça ağırlık kazanmıştır.
·         Hece ölçüsünün yanında daha çok, aruz ölçüsü kullanılmıştır.
·         Eski Türk nazım biçimleri yanında mesnevi ve gazel gibi yeni nazım biçimleri kullanılmıştır.
·         Bu yüzyıllarda meydana getirilmiş yapıtlar daha çok öğüt verici niteliktedir.

İSLAMİYET DÖNEMİ TÜRK DESTANLARI
MANAS DESTANI
            Müslüman Kırgızlarla putperest Kalmuklar arasındaki mücadeleler anlatılır. Destanın başkahramanı Manas, İslamiyet’i yaymak için mücadele eden kahraman bir savaşçıdır. Destanda, İslamiyet öncesindeki Türklerin yaşam, kültür ve inançlarına dair bilgiler de yer almaktadır. Kırgız Türklerinin milli destanıdır. Destan, baştan sona Manas’ın kahramanlıklarını anlatır. Türk destanları arasında en hacimli olanıdır.


SALTUK BUĞRA HAN DESTANI
            Karahanlı hükümdarı Saltuk Buğra Han’ın çeşitli illerdeki insanları Müslümanlığa çağırması, inanmayanlara keramet göstermesi, savaşlarda ağzından ateş saçarak inanmayanları yakması anlatılır.


CENGİZ HAN DESTANI
            Moğol hükümdarı Cengiz Han’ın yaşamı, savaşları ve Moğol istilasından sonra Kıpçak bozkırlarında ve eski Uygurların yaşadığı bölgelerdeki olaylar anlatılır.


BATTAL GAZİ DESTANI
            Destanın kahramanı, Türkler arasında Battal Gazi adıyla benimsenmiş bir Arap savaşçıdır. Emevilerin Hıristiyanlarla yaptıkları savaşlarda büyük kahramanlıklar gösteren Abdullah isimli bir kişinin kahramanlıkları, zamanla Battal Gazi destanını doğurmuştur. Battal Gazi, Müslümanlığı yaymak için insanların yanı sıra; büyücü, cadı ve dev gibi olağanüstü güçlerle de savaşır.
DANİŞMENT GAZİ DESTANI
            Anadolu’nun fethi ve bu mücadelenin kahramanları anlatılır. Olayların tarihi gerçeklerle uygunluğundan, kahramanlarının yaşamış Türk beyleri olmasından, Anadolu coğrafyasının gerçek isimleriyle anılmasından dolayı uzun süre tarih kitabı olarak nitelendirilmiştir.


KÖROĞLU DESTANI
            Destanın kahramanı Köroğlu’nun, Bolu Beyi’nin yaptığı zulümleri engellemek için ortaya koyduğu kahramanlıklar anlatılır. Etrafına yiğitler toplayan Köroğlu, Bolu beyi tarafından gözlerine mil çekilerek kör edilen babasının intikamını almak için dağlara çıkar. Yaşamını yoksul ve çaresizlere yardım ederek geçirir. Halk inancına göre: “Silah icat edildi mertlik bozuldu.” Demiş ve kırklara karışmıştır.



İSLAMİ ETKİDE YAZILAN İLK YAPITLAR


KUTADGU BİLİG
            11. yüzyılda (1069-1070)  Yusuf Has Hacip tarafından yazılan Kutadgu Bilig o zaman Doğu Karahanlı devletinin hakanı olan Tabgaç Buğra Han’a sunulmuştur. Kutadgu Bilig çoğu kişinin söylediği “Saadet veren bilgi” anlamın değil “Hükümdarlık Bilgisi” anlamına gelmektedir.
  • Konusu, toplum hayatındaki bozuklukları düzeltecek, insanı mutlu edecek yolları bulmak; bu yolları devrin hükümdarına öğütler halinde göstermektedir. Asıl önemli olanda budur ki buda bize o dönemde ne denli bir demokrasi olduğunu göstermektedir. Bir kişi çıkıp ta hükümdara akıl verebilecek kadar hakka sahipmiş.
  • Ahlak, dinin önemi, devlet idaresi gibi konulara da değinen didaktik bir yapıttır.
  • Dört sembolik kişi yer almaktadır.
1)Küntogdı: Hükümdar-Doğruluk ve Adalet
2)Aytoldı: Vezir-Mutluluk ve Baht
3)Öğdülmiş: Vezirin oğlu- Akıl ve Anlayış
4Odgurmış: Vezirin kardeşi- Akıbet
  • Mesnevi şeklinde, aruzla 6645 beyit olarak yazılmıştır. Ayrıca yapıtta 173 tane de dörtlük vardır.
  • Siyasetname türünün Türk edebiyatındaki ilk ve en önemli örneğidir.
  • Alegorik bir eserdir.
  • Aruz vezninin Türkler tarafında yazılı olarak kullanıldığı ilk örneklerdendir.



DİVANÜ LÜGATİ’T TÜRK
            11. yüzyılda (1072-1074), Kaşgarlı Mahmud tarafından, Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin Arapça ile boy ölçüşebilecek düzeyde bir dil olduğunu kanıtlamak amacıyla yazılmıştır.
  • ·         Türkçenin bilinen ilk sözlüğüdür.
  • ·         Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazılmıştır.
  • ·         Türk sözlü edebiyatının yazıya geçen ilk örnekleri bu yapıtta toplanmıştır.
  • ·         Koşuk, sagu, sav ve destan örnekleri içermektedir.
  • ·         Yapıtın sonunda, devrinin Türk dünyasını gösteren bir harita eklenmiştir.




ATABETÜ’L HAKAYIK
            12. yüzyılda Edip Ahmet Yükneki tarafından yazılan Atabetü’l Hakayık, bir ahlak ve öğüt kitabıdır. “Hakikatler eşiği” anlamına gelmektedir.
  • ·         Aruz ölçüsüyle; giriş bölümü gazel biçiminde (aa,ba,ca…) asıl konuyla ilgili bölümler ve sonuç bölümü ise dörtlük şeklinde (aaba) yazılmıştır.
  • ·         Didaktik bir özellik gösteren bu yapıtta; cömertlik, ilim doğruluk gibi konular işlenmiştir.
  • ·         Hakaniye lehçesi ile yazılmıştır
  • ·         Arapça ve Farsça sözcük sayısı Kutadgu Bilig’e göre daha fazladır. Bu durum Arapça ve Farsçanın Türkçe üzerindeki etkisinin arttığının bir göstergesidir.





DİVAN-I HİKMET
            12.yüzyılda Ahmet Yesevi tarafından oluşturulmuştur.
  • ·         Şiirler çok sadece ve halk diliyle söylenmiştir.
  • ·         Dörtlüklerle ve hece ölçüsüyle kaleme alınmıştır.
  • ·         Yapıtın yazılma gayesi de halka İslam esaslarının hikmetli bir şekilde öğretmektir.
  • ·         Yapıtta: Allah’a ulaşmanın yolları, peygamber sevgisi, dervişlik üzerine övgüler, kıyamet gününün yaklaştığı hatırlatılarak dünya hayatından şikayet gibi konular işlenmiştir.

KİTAB-I DEDE KORKUT
            Destandan halk öykücülüğüne geçiş döneminin ürünü olan bu hikayeler 15.yüzyılda yazıya geçirilmiştir.
  • ·         Olağan üstü olaylarla gerçek olaylar yapıtta iç içedir.
  • ·         Türklerin eski yaşamları ile ilgili ayrıntıların yanında İslam dini ile ilgili özellikler de vardır.
  • ·         Dede Korkut(KORKUT ATA), öykülerin içinde adı geçen yaşlı, bilge, meçhul, bir halk ozanıdır. Yapıtın yazarı belli değildir.
  • ·         12 öyküden oluşan yapıtta şiir ve düzyazı iç içedir.
  • ·         Öykülerin konuları aşk ve yiğitlik gösterisi, kahramanlık, boylar arasındaki savaşlardır.
  • ·         Vatikan ve Dresden’de olmak üzere iki adet nüshası bulunmaktadır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder