MEHMET MERİÇ UÇAR
RUBAİ
Türk edebiyatına İran edebiyatından
geçmiş olan dörtlük biçiminde yazılan kendi özgü ölçüsü olan bir nazım biçimidir.
Fakat sadece dörtlük biçiminde yazılmışlardır demek hata olur beyitler şeklinde
yazılmış rubai’lerde bulunmaktadır. Rubailerde mahlas bulunmaz. Rubailer Aruz
ölçüsüyle yazılır. Rubailerde birinci ikinci dördüncü dizeler kendi aralarında
uyaklıdır, üçünü dizeler ise serbesttir. Kelime anlamı olarak “dört dörtlük”
anlamına gelen rubai, doğu İslam ülkelerinde İran’da kullanılmaya başlanmıştır.
İranlılar Arapça olan “Rubâî”,Araplar ise Farsça “Dübeyt” demektedir. Her dizesi
birbiriyle uyaklı rubailere "rubai-i musarra" ya da
"terane" adı verilir. Rubainin, aruzun hezec bahrinden 24 kalıbı bulunur.
Bunlardan; mef'ûlü birimiyle
başlayan 12 kalıba "ahreb", mef'ûlün
birimiyle başlayan öbür 12 kalıba da "ahrem" denir. Kalıpların sonu
"fâül" ya da "fa" birimiyle biter.
Rubailerde şairler genellikle dünya görüşlerini,
dini ve tasavvufi düşüncelerini, rindane tavırlarını, maddi manevi aşk
anlayışlarını kısa ve özlü bir şekilde işlerler. İlk üç mısra fikri hazırlarlar.
Asıl verilmek istenen fikir dördünce mısrada çarpıcı bir şekilde söylenir.
Fikir dört mısra içinde özlü bir şekilde vermek gerektiğinden rubai yazmak zor
meşakatli bir iştir. Derin bir ruhani kişilik gerektirmektedir. “Kısalığı
nispetinde derin, derinliği nispetinde de benliğimizde yer edebilecek kadar
veciz, sıkıştırılmış, düşündürücü bir şiirdir. Ekseriya çok sade olur; bu
sadeliği de zahiridir. Daha çok sadeliği içinde heyecan verici ve oyalayıcı bir
tarafı vardır.” (Çelebi, 1945) Rubai türünün en ünlü şairi Ömer Hayyam’dır.
Cumhuriyet döneminin rubai yazan şairleri ise Yahya Kemal Beyatlı, Nazım
Hikmet, Cemal Yeşil, Arif Nihat Asya, Atilla İlhan, Fuat Bayramoğlu, Ümit Yaşar
Oğuzcan’dır. Cumhuriyet döneminin en önemli yazarları ise Yahya Kemal Beyatlı
ve Arif Nihat Asya diyebiliriz.
Rubai hakkında özellikleri şu şekilde
sıralayabiliriz;
ü Kafiye düzeni aaxa
ya da aaaa biçimindedir.
ü Rübailerde aşk,
şarap, dünyanın türlü nimetlerinden yararlanma, hayatın anlamı ve hayat
felsefesi,tasavvuf ve ölüm gibi
konular işlenir.
ü 3. Rübai diğer
nazım şekillerinden farklı olarak özel bir ölçüyle yazılır. 24 kalıbı vardır.
ü Rübaide ilk iki
dize fikrin hazırlayıcısıdır. Asıl söylenmek istenen düşünce 3. veya 4. dizede
ortaya çıkar.
ü
Rübai’nin en
büyük şairi İranlı Ömer Hayyam(XII yy)’dır. Türk edebiyatının en usta şairleri Kara Fazlî, Azmizade Haleti, Nâbi ve son dönemde de Yahya Kemal’dir.
Ömer Hayyam’dan rubai örneği verecek olursa;
Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş!
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boş
Bir yürek ki yanmaz yürek denir mi ona
Sevmek haram yüreğinde ateş olmayana
Bir günü sevgisiz geçirdinse yazık
En boş geçen günün o gündür inan bana
KAYNAKÇALAR
ü Türk dili ve edebiyatı ansiklopedisi
ü İslam Ansiklopedisi
ü www.rubai.nedir.com
ü tr.wikipedia.org/wiki/Rubai
ü www.edebiyatogretmeni.org/rubai/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder